Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Türkiye'nin Değerli Mineralleri Stratejik Hammadde Haline Geliyor

Türkiye'nin sürekli gündeminde yer alan değerli mineraller artık stratejik hammadde haline geldi. Yakın dönemde bor ve toryum yatakları açısından cazibe merkezi olması beklenen Türkiye'nin bor atıklarından lityum üretimi ise dikkat çekiyor. Türkiye'nin mineral rekabetinde öne çıkması global enerji piyasalarına da yansırken geçtiğimiz hafta Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) zemininde enerji gündemli üç önemli toplantı gerçekleştirildi.

Yayın Tarihi: 05.10.2023 17:08
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:11

Türkiye'nin Değerli Mineralleri Stratejik Hammadde Haline Geliyor

Türkiye'nin Değerli Mineralleri Stratejik Hammadde Haline Geliyor

Türkiye'nin sürekli gündeminde yer alan değerli mineraller artık stratejik hammadde haline geldi. Yakın dönemde bor ve toryum yatakları açısından cazibe merkezi olması beklenen Türkiye'nin bor atıklarından lityum üretimi ise dikkat çekiyor. Türkiye'nin mineral rekabetinde öne çıkması global enerji piyasalarına da yansırken geçtiğimiz hafta Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) zemininde enerji gündemli üç önemli toplantı gerçekleştirildi.

Yeni Yol Haritası

İlki; başkanlığını Fatih Birol'un yaptığı Uluslararası Enerji Ajansı'nın 'Kritik Mineraller ve Temiz Enerji' gündemli iki ayrı toplantısıydı. Ardından Nükleer Enerji Ajansı'nın 'Nükleer için yeni yol haritası' toplantısı gerçekleştirildi. Avrupa'da yeşil enerjiye geçiş için başlatılan çalışmalar hız kazanırken uluslararası kuruluşların toplantılarında temiz enerji üretiminin başlıca hammaddesi olan kritik mineraller en fazla üzerinde durulan konu oldu.

Nedir Bu Kritik Mineraller?

Uluslararası Enerji Ajansı'nın, söz konusu toplantılarda gündeme gelen 2023 tarihli “Temiz Enerji Dönüşümlerinde Kritik Minerallerin Rolü” başlıklı raporu, temiz enerji sağlayan pillerin performansını geliştirmek için başta lityum olmak üzere nikel, kobalt, manganez, grafite; rüzgâr enerjisi sağlayan türbinler ve elektrikli araçların motorları için bu kapsamdaki nadir toprak elementlerine; hidroelektrik üretimi için bakır ve alüminyuma; güneş enerjisi panelleri için ise bakır, silikon ve gümüşe çok daha fazla ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Avrupa Geride Öncülük Çin'de

Avrupa doğal enerji için güneşten yararlanma ve bu doğrultuda güneş panelleri üretme konusunda geçtiğimiz 10 yıl boyunca dünyada öncü konumdaydı. Ancak bugün dünyada güneş enerjisi panellerinin yüzde 80'i Çin'de üretiliyor. Yine rapora göre Çin, kritik mineraller tedarikindekinde de öncülüğü üstleniyor.

Talepler Artıyor

2040 yılında lityuma olan talebinin yüzde 42 artacağı belirtiliyor. Söz konusu rapora göre, temiz enerji dönüşümünü gerçekleştirebilmek için 2040 yılında lityum talebi 2020'ye göre 42, grafit talebi 25, kobalt talebi 21, nikel talebi 19 ve nadir toprak elementleri talebi de 7 katına çıkacak. 2040'ta elektrikli araç ve batarya depolamada kullanılan lityumun toplam talebinin yüzde 90'ının enerji sektöründeki dönüşümden kaynaklanması hedefleniyor.

Türkiye'nin Bor ve Lityum Avantajı

Türkiye lityum yataklarına sahip bir ülke olarak tanımlanırken, dünyanın en büyük bor rezervine sahip ülke olarak bor atıklarından da lityum üretiyor. Eskişehir'deki Eti Maden Kuruluşu lityum karbon üretiminde sıvı bor atıklarından yararlanıyor. Yapılan testlerde ise sıvı bor atıklarından üretilen lityumun yüksek akım bağladığı kesinleşti. Tesisin yıllık on ton lityum üretmesi planlanıyor. Bu yönüyle Türkiye lityum rekabetinde büyük bir avantaja sahip.

Mineralde Çin'e Bağımlılık Endişesi

Geçen hafta Paris'te düzenlenen ve alanında ilk örnek olan 'IEA Kritik Mineraller ve Temiz Enerji Zirvesi', 50 ülkeyi bir araya getirdi. Uluslararası Enerji Ajansı raporu, ülkelerin karşılaştığı 'en büyük zorluğun' daha çeşitli tedarik kanalları olduğunu vurularken, Batılı ülkelerin, üretimin neredeyse yüzde 70'ini gerçekleştiren ve en büyük rafine kapasitesine sahip olan Çin'e bağımlılığın azaltılması talebinin altı çizildi.

Temiz Elektrik Üretimi Üç Kat Arttı

IEA Enerji Direktörü Fatih Birol da tedarik çeşitliliğine vurgu yaparken, raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmede, “Türkiye son on yılda enerji karışımında önemli bir çeşitlilik gördü. Özellikle yenilenebilir enerji, son on yılda yenilenebilir elektrik üretiminin üç katına çıkmasıyla etkileyici bir büyüme kaydetti. Türkiye'nin ilk nükleer enerji tesisinin 2023 yılında devreye alınması, ülkenin enerji karışımını daha da çeşitlendirecektir” ifadelerine yer veriliyor.