TEMSA, elektrikli araçlardaki tecrübesini şimdi de hidrojenli araçlara taşıyor.
Her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 5’ini Ar-Ge faaliyetlerine ayıran ve bu çalışmalar neticesinde bugün elektrikli araçlarda dünyanın önde gelen üreticileri arasında yerini alan TEMSA, sıfır emisyonlu ürün gamını genişletecek önemli bir Ar-Ge iş birliğine imza attı.
Portekiz merkezli sıfır emisyonlu otobüs üreticisi CaetanoBus ile imzalanan Ortak Geliştirme Anlaşması (Joint Development Agreement) kapsamında, iki şirket, hidrojen yakıtıyla çalışan bir şehirler arası otobüs geliştirecek.
Anlaşma kapsamında, CaetanoBus’ın şehir içi otobüslerinde kullandığı Toyota hidrojen yakıt hücresi teknolojisi (Hydrogen fuel cell), TEMSA mühendislerinin elektrikli ve uzun yol otobüs tecrübesiyle birleştirilerek TEMSA HD platformuna entegre edilecek.
1.000 kilometreye kadar menzil seçeneği sunacak TEMSA ve CaetanoBus Ar-Ge ekiplerinin ortak çalışması ile geliştirilecek ve TEMSA’nın Adana tesisinde üretilecek hidrojen yakıtlı şehirler arası otobüsün ilk prototipinin 2024 yılında tamamlanması ve otobüsün 2025 yılında seri üretime geçerek hidrojenli otobüs pazarında yer edinmesi hedefleniyor.
Söz konusu otobüsün, farklı yol ve coğrafya koşullarına göre yaklaşık 1.000 kilometrelik menzili tek depoyla kat edebilmesi planlanıyor.
Bugüne kadar 8’i elektrikli, 1’i ise hidrojenli olmak üzere 9 farklı modeli sıfır emisyonlu ürün gamına ekleyen TEMSA, bu araçla birlikte söz konusu ürün gamındaki araç sayısını 10’a çıkaracak.
Ayrıca, ASELSAN ile birlikte Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü geliştiren TEMSA, bu projeyle birlikte, bir ilke daha imza atacak ve Türkiye’nin ilk şehirler arası hidrojenli otobüsünü Türkiye’de yollara çıkarmak için öncü bir rol üstlenmiş olacak.
İstanbul'dan Adana'ya sıfır emisyonlu ulaşım
Geliştirilecek otobüsün, menzil sorununa çok kapsamlı bir çözüm sunacağının altını çizen TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Farklı yol ve coğrafya koşullarında, otobüsümüzün menzili 1.000 kilometreyi aşabilecek. Diğer bir ifadeyle, bu otobüs, İstanbul’dan yola çıktıktan sonra, hiç yakıt almadan, Adana’ya rahatlıkla ulaşabilecek ya da Paris’ten hareket eden aracımız yine hiç durmadan Berlin’e varabilecek. Bu teknoloji, şehirler arası yolculuklarda hem yolculara hem de operatörlere yepyeni bir deneyim imkanı sunacak.” şeklinde konuştu.
Hidrojenli araçlar nasıl çalışıyor?
Hidrojenli araçlarda, elektrikli araç bataryalarındaki hücrelere benzer şekilde bataryalar ve hidrojen yakıtını elektriğe dönüştüren, anot katot ve ince membrandan oluşan bir hidrojen yakıt hücre yapısı bulunuyor. Bu hücrelerde oksijen ve hidrojen molekülleri kimyasal reaksiyona girerek su ve elektrik elde ediliyor. Araçların da tıpkı benzinli otomobillerdeki egzoz borusuna benzer bir atık çıkış sistemi bulunuyor. Ancak hidrojenle çalışan araçlarda açığa çıkan yan ürün sadece su buharı oluyor. Hidrojenli araçların depoları tıpkı benzinli araçlar gibi hidrojen yakıt istasyonlarında dolduruluyor. Neredeyse benzin ya da dizel motorlu araçlardakine benzer bir sürede depoyu doldurmak mümkün oluyor. Bir kilo sıkıştırılmış hidrojen, benzinden 11 kat daha yoğun bir enerji sağlıyor. Hidrojenli araçlarda hidrojenden elektrik üretimi sürekli olduğundan, daha az kapasiteli batarya paketleri yeterli oluyor. Bu sayede hidrojenli araçlar, elektrikli araçlara göre çok daha uzun mesafe kat edebiliyor.
Sabancı Holding ve PPF Group ortaklığında faaliyet gösteren TEMSA, bugüne kadar Adana’daki üretim tesisinde 130 binden fazla aracı banttan indirirken, dünyanın 70’e yakın ülkesine 15 binden fazla araç ihraç etmeyi başardı.