Dünya genelinde yılda bir milyon kişiye meme kanseri teşhisi konulurken; her 19 saniyede 1 kadın, meme kanseri tanısı alıyor ve her 1 dakikada 1 kadın da meme kanserinden hayatını kaybediyor.
Türkiye’de ise yılda yaklaşık 20 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Türkiye, gelişmiş ülkeler arasında kanser vakalarının daha az görüldüğü ülkelerden biri olmasına rağmen, geç kalınmış tanı nedeniyle ölüm oranları daha yüksek seyrediyor. Erken teşhis ve tedavi kadınların yaşamını kurtarırken, son günlerde bir takım kişilerin sosyal medyada ortaya attıkları "momografi" yönteminin zararlı olduğuna yönelik söylentilerin ise halk sağlığını tehdit ettiği uyarısı yapıldı.
Hastalığın erken teşhisi binlerce kişiye yaşama bağlıyor
SADECE SES DALGALARI Tıp camiası, "Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı" kapsamında kadınların meme kanserine yönelik farkındalıklarını artırmak için durmadan çalıştıklarını söyleyen Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Murat Ulusoy, radyolojinin hastalıkla ilgili olabilecek olan kanıt görsellerini ortaya koyduğunu belirtirken, "Bu amaçla mamografi ve ulstrasonografi tarama testleri kullanılır. Mamografi için 40 yaş ve sonrası uygun bir zamandır. Zorunluluk varsa 40 yaş öncesi de yapılabilir. Mamografinin X ışınları içermesi dolayısıyla zararlı olduğu düşüncesi asla doğru değil. Ulstrasonografi de bir tarama yöntemi olarak mamografinin tamamlayıcısı ve genç hastalar için uygun bir yöntem. Sadece ses dalgaları ile bir zararı olmadan yapılabilmektedir" dedi.
Kadınların meme kanserine yönelik doğru bilgi kaynağı onkologlar
Uzmanlar, son zamanlarda sosyal medya üzerinden bir takım kişilerin halk sağlığını tehdit eden bir çok yanlış söylemi paylaştığına dikkat çekerken, meme kanseri konusundaki tek doğru adresin onkologlar olduğunu belirtiyorlar. KADINLARDA EN SIK GÖRÜLEN KANSERGenel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şefik Aksoy ise meme kanserinin dünyada ve Türkiye’de en sık kadınlarda görülen kanser tipi olduğuna dikkat çekerken, "Hastalık erken teşhis edildiğinde yüzde 99 oranında iyileşme şansı var. Meme kanseri sadece yüzde 5 ile yüzde 10 genetik geçişli. Yüzde 85 meme kanseri hastasının ailesinde meme kanseri yok. Her kadının erken tanı için kendi memesini muayene etmesini öğrenmesi lazım. Yıllık yaşa uygun görüntüleme yöntemiyle birlikte meme cerrahisi tarafından muayene edilmesi de gerekir. IUzman olmayan kişilerin yanlış söylemlerine kulak asılmamalı" diye konuştu.
Radyoterapi yanıltıcı söylentilere karşı
Özellikle genetik risk grubunda olanların 40 yaşından sonra rutin kontrollerden geçmeleri öneriliyor. 40 YIL ÖNCENİN SÖYLEMLERİRadyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Vecdi Ertekin, sosyal medyada bir takım kişiler tarafından ortaya atılan söylentilere kulak asılmaması gerektiğini dile getirirken, “Meme kanserinde radyoterapi hastaların en çekindiği konulardan birisi. Bize gelir gelmez hastalar bu radyoterapiyle insanlar yanıyorlarmış derileri yanıyormuş akciğerleri yanıyormuş diyor. Bundan yaklaşık 35, 40 yıl önce modern radyoterapi tekniklerinin kullanıma girmesinden önceki dönemlerde bunlar olabiliyordu. Ancak cihazlarındaki gelişmeler sayesinde biz bugün hastalarımızı başarıyla tedavi ediyoruz" ifadelerini kullandı.
