Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

İsrail'in Yanında Duran Üst Akıl ve Filistin Sorunu

İsrail'in yanında duran üst akıl ve Filistin sorunu hakkında bir makale.

Yayın Tarihi: 27.10.2023 08:11
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:11

İsrail'in Yanında Duran Üst Akıl ve Filistin Sorunu

İsrail'in Yanında Duran Üst Akıl

İsrail'in yanında duran üst akıl kendini saklamıyor. 3 yıldızlı generalini İsrail'e gönderdi. Çok yıldızlı general Glynn James ABD ordusunun Irak'ı işgali sırasında “şehir savaşında yüksek beceri” göstermiş biriydi. Şimdi Gazze'ye karadan asker sokacak olan İsrail Ordusu'na bilgi ve becerisini aktarmak için çalışıyor.

İsrail'in Üst Aklı ABD

HAMAS'ın üst aklı kim? Bu ne tür üst akıl (!) İsrail'i vurdun. Ne elde edeceksin? Filistinli ölüyor. Üst aklın kazancı ne?

Savaşta Sivil Öldürürsen Katil Sayılırsın

Savaşta sivil öldürürsen katil sayılırsın. Sınırı geç. Müzik şenliğini bas. 200 insanı öldür. Sağ kalanları esir diye topla Gazze'ye götür. HAMAS'a akıl veren üst akıl, müzik şenliğini basıp sivil öldürmenin “bir savaş suçu yani katillik” olduğunu biliyordur. HAMAS'ın katilliğine İsrail de aynı katillik tonuyla cevap verdi; çocuk, kadın, yaşlı, genç ayrımı yapmadan sivil öldürmeye başladı, devam ediyor. Katil, katile karşı! Bedelini: Filistin halkı ödüyor.

Üst Akılların Planı

Üst aklı “HAMAS'ı katilliğe iterek” ve karşı cevap olarak da “İsrail'in de katil olmayı seçeceğini” mutlaka kestirerek ne yapmak istedi? HAMAS'ın üst aklı, Türkiye'nin iktidar partisi sözcülerinin “İsrail HAMAS savaşında çocuk ve anne ölümlerini iç siyaset malzemesi” haline getireceklerini, Gaziantep Kalesi'ne “Filistin Bayrağı” çekip, Türk Cumhurbaşkanı ağzından da; “HAMAS terör örgütü değil toprak mücadelesi veren bir mücahitler (İslam için ve Allah için savaşanlar) grubudur” diyeceğini biliyordu.

Dünya Nereye Gidiyor?

Bölgemizde saflaşma. Kamplaşma. Boğazlaşma. Harita değiştirme. Savaşı mı doğuyor? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha'da KATAR Başbakanı ile görüştükten sonra; “İçinde bulunduğumuz konjonktürden ya daha büyük bir savaşa ya da büyük bir barışa gideceğiz” dedi.

Osmanlı İmparatorluğu ve Birinci Dünya Savaşı

Üst akıllar karar verir. Önce büyük savaş olur. 50 milyon insan ölür. Sonra büyük barış gelir. Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce Alman Kayzeri Wilhelm, Osmanlı İmparatorluğu Sultanı Abdülhamid'e üst akıl olmuştu. Wilhelm, Almanya'yı dünyanın en büyük gücü haline getirmeyi ve Hindistan'ı, Afrika'yı, Ortadoğu'yu sömürge yapan İngilizleri yenecek bir dünya savaşı planladı. Bunun için de bütün İslam dünyasını, özellikle Hindistan'daki Müslümanları yanına çekecek “cihat planı” yaptı. Nasıl olacak? Hristiyan Wilhelm kendini bütün dünyadaki Müslümanların hamisi ilan edecekti ve inandıracaktı. Osmanlı Sultanı Abdülhamit ile askeri-ekonomik ilişkiler geliştirildi. Doğu'nun, Ortadoğu'nun, Kafkasya'nın camilerinde, kahvelerinde Alman İmparatoru Wilhelm'in gizlice Müslüman olduğu, kılık değiştirerek Mekke'ye gidip hac yaptığı, adını “Hacı Wilhelm Muhammed” diye değiştirdiği söylentileri yayıldı. Hatta Kahire'de, Kudüs'te, Şam'da önde gelen din adamı ulema takımı, “Wilhelm'in müminleri İngiliz kafirinin boyunduruğundan kurtarmak için Allah tarafından görevlendirildiğini anlatan ayetler” bile buldular. Osmanlı, Almanya ile birlikte Birinci Dünya Savaşı'na girdi. Sonunu biliyoruz. Osmanlı çöktü. Sevr Antlaşması geldi.

Hamas'ın Üst Aklı

Hamas'ın üst aklı kim?

Galatasaray Fenerbahçe Maçı ve 100. Yıl Kutlamaları

“Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının 30 Aralık tarihinde kupa maçını Suudi Arabistan'da oynayacakları haberini üzüntüyle okuyor, haber kanallarında dinliyorum. Zaten iktidar tarafından 100. Yıl kutlamalarının mümkün olsa hiç yapılmayacağının, mecburiyetten yasak savmak adına geçiştirilmeye çalışıldığının hepimiz farkındayız. Bu konuda ben yine de size yazmak istedim. Belki sütununuzda dile getirirsiniz; Fenerbahçe ve Galatasaray bu maçı 30 Aralık'ta varsın Suudi Arabistan'da oynasın, oynamak zorunda olsunlar. 29 Ekim'de neden bir dostluk maçı yapmıyorlar? Her iki kulübün de stadyumları var. Bunlardan birinde 100. Yıl dostluk maçı oynanabilir. Bilet satış hasılatı ile de seçilecek semtlerdeki ilkokullarda içinde bir kutu süt, bir poğaça ya da sandviç, bir küçük çikolata olan, üzerinde de “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun” olsun yazan minik paketler beslenme saatinde dağıtılabilir. Böyle bir organizasyon kulüp yöneticileri tarafından yetiştirilebilirdi, maçı TV kanalarından yayınlatabilirlerdi. Kulüp yöneticileri; 29 Ekim günü Fenerbahçe ve Galatasaray maçı düzenlemeyi akıl etmeliydi. Akıl ettiler de izin mi alamadılar? Ben okuyucularınızdan biriyim adım Mualla Adalan…”