İsrail Gazze'ye yapacağı olası kara saldırısında muhtemel kayıplarını minimize edebilmek için yeni bir stratejiyi uygulamaya hazırlanıyor.
Öncekilerden farklı olarak bu kara saldırısının askeri ve siyasi hedeflerinin Gazze'nin adım adım işgali ve müteakiben tamamen ilhakı şeklinde olması son derece muhtemel.
Bunun için İsrail üç safhalı ve dokuz sektörlü bir harekat planı hazırlamış durumda. Ayrıca her bir sektörde kendi içinde mahalle ve sokak bazında daha küçük manevra alanlarına bölünmüş vaziyette.
Ama asıl farklılık geçmişteki kara saldırılarının aksine bu sefer saldırı yaptıktan sonra Gazze'den çıkmak yerine saldırının adım adım ama kalıcı şekilde gerçekleştirilmesi düşünülüyor.
İlhaka giden yolda kalıcılığı sağlamak adına Batı Şeria'da olduğu gibi her bir temizlenen bölgeye yerleşimci adı altında yeni Yahudi işgalcilerinin yerleştirilmesi ihtimal dahilinde.
Saldırı planının bu şekilde yapılması bile asıl stratejik hedefin Hamas değil nihayetinde Gazze'nin ilhakı olduğunu göstermesi bakımından önemli ipuçları vermekte.
İsrail Gazze Şeridine yapmayı düşündüğü kara saldırısının kolay olmayacağını ve uzun süreceğini biliyor.
Bu nedenle askeri hazırlıklarının yanında siyasi ve psikolojik hazırlıkları da içeren daha detaylı bir plan hazırlamış gibi görünüyor.
Zira işgal saldırısının uzun sürmesinin getireceği önemli riskleri de hesaplamak zorunda.
Bu riskler hem içeriden hem de dışarıdan İsrail hükümeti için ciddi baskılar oluşturabilir.
Savaşın uzun sürmesi beraberinde İsrail ordusunun ve İsrail devletinin askeri ve siyasal açıdan yıpranmasına, İsrail ordusunun beklenmedik kayıplar vermesi durumunda İsrail halkının Natenyahu hükümetine daha ciddi tepki göstermesine neden olabilir.
Bu durum aynı zamanda İsrail devletini oluşturan toplumsal yapılardaki teolojik kırılmaları da arttırabilir.
Özellikle Yahudi ve Siyonist ayrışması yakın gelecekte İsrail için ciddi sosyolojik problemlere neden olabilir.
Filistin açısından bakılacak olursa Gazze'deki artan insani dram ve yükselen şiddet Filistin halkını daha fazla birleşmeye zorlayabileceği gibi yönetimlerin farklı siyasal tutumlarına rağmen tabandaki halkların özellikle Arap ve Müslüman toplumlarının Filistin'e destek amacıyla güçlü kolektif sosyal hareketler üretmesine sebep olabilir.
Böyle bir durumda sadece İsrail'de değil İsrail'e karşı dünyanın pek çok yerinde şiddet içerikli eylemlerin oluşması söz konusu olabilir.
Hatta bu eylemler öyle bir noktaya yükselebilir ki siyasal yönetimler bir süre sonra toplumların beklenti ve isteklerine göre İsrail'e karşı sonucu ne olursa olsun tavır almak yönünde hareket edebilirler.
İsrail'in Gazze'ye yapacağı olası kara saldırısında öncelikle Gazze Şeridi civarındaki tünel çıkış noktalarını bulmaya çalışacağını öngörmek mümkün.
Her ne kadar zırhlı ve mekanize kuvvetlerin ezici gücü ve psikolojik etkisi olsa da meskûn mahal çatışmalarında tankların çok da etkili olacağını söylemek mümkün değildir.
Asıl işi şehir savaşları için özel yetiştirilmiş ve meskûn mahal çatışmalarında uzmanlaşmış komando birlikleri yapar.
Ancak meskûn mahal çatışmaları yaşanırken aynı zamanda yeraltı tünellerindeki Hamas güçleriyle de savaşmak zorunda kalacak olması İsrail güçleri için ciddi bir handikap oluşturmaktadır.
Bütün bunları yaparken İsrail ordusunun Hamas'ın elindeki esirleri düşünmek zorunda olması, Gazze şeridinin dışına çıkan tünellerden sızabilecek Hamas güçlerinin hem İsrail içlerinde hem de Gazze'deki İsrail güçlerinin arkasından yapabilecekleri saldırılara karşı hassas durumda bulunmaları da ayrıca dikkate alınması gereken önemli konulardan biridir.
Sonuç olarak Gazze İsrail için çantada keklik değildir.
İsrail'in Vietnam'ı Gazze, Amerika'nın Ukrayna'sı ise İsrail olabilir.