Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Hasarlı Binaların Yıkımı İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor

Hasarlı binaların yıkımı sırasında çevreye yayılan toz ve asbest gibi kimyasalların insan sağlığını tehdit ettiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadede kanser vakalarında artışa, kısa vadede ise solunum sistemi hastalıklarına yol açabileceğini söylüyor. Ayrıca, yıkımlar sırasında toz bulutunun oluşmasıyla birlikte göğüs hastalıkları ve kronik solunum sistemi hastalıklarının arttığı da vurgulanıyor.

Yayın Tarihi: 08.08.2023 13:11
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:11

Hasarlı Binaların Yıkımı İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor

Hasarlı Binaların Yıkımı İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor

Adanalı dizisindeki Maraz Ali karakteriyle ünlenen Mehmet Akif Alakurt, son yıllarda saldırgan tavırlarıyla ve hakaret dolu paylaşımlarıyla dikkat çekiyor. Mehmet Akif Alakurt son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözleriyle gündemde! Yorumlarda buluşalım!

Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli, hasarlı binaların yıkımı esnasında toz ve asbest başta olmak üzere çevreye yayılan kimyasalların insan sağlığını tehdit ettiğini belirterek

“10-15 yıl sonra deprem bölgesinde kanser vakalarında artış yaşanacak” diye konuştu. Tiyekli, ağır hasarlı binaların yıkımı esnasında, içinde insan sağlığı açısından kısa ve uzun vadede sorunlara yol açabilecek tozlara karşı daha etkin önlem alınması gerektiğine vurgu yaptı. Yıkımların bu şekilde devam etmesinin uzun vadede kansere, kısa vadede de solunum sistemi hastalıklarına yol açacağını kaydeden vurgulayan Tiyekli, “İnşatlarda kullanılan malzemelerde çok zararlı maddeler var. Bunların içinde boya maddeleri ve kimyasal maddeler var. Bu yıkımlar sırasında bu kimyasal maddeler toz halinde ortaya çıkmakta. Bunların en bilindik olanı ‘asbest’ dediğimiz madde. Asbest, uzun vadede insanları kanser yapan bir maddedir ve bunun acı sonuçlarını yıllar sonra, 10 yıl sonra veya 15 yıl sonra deprem bölgesinde kanser vakalarında, özellikle akciğer kanseri vakalarında artış olarak yaşayacağız. Tabi bu toz bulutu sadece uzun vadede zarar vermemekte, şu anda kısa vadede de zararlar vermektedir. Örneğin göğüs hastalıkları servisine başvuru yüzde 30 artmıştır. Bunun dışında kronik hastalıkları olan, kronik solunum sistemi hastalıkları olan, astım koah gibi hastalıkların alevlenmeleri de çok artmıştır.”

Elbistan’da olduğu gibi il genelindeki uygulanan yerinde ayrıştırmanın da insan sağlığını tehdit ettiğinin altını çizen Tiyekli

“Bu enkazları kaldırırken insan sağlığını önemsemeliyiz. Binaların doğru tekniklerle yıkılması önemli. Buralar yıkılırken mutlaka tozun aşağıya inmesi için devamlı sulama yapılmalı, yıkım başlamadan önce, yıkım sırasında ve sonrasında da sulama yapılmalı. Şuna da çok dikkat edilmesini istiyoruz. Enkaz ayrıştırılması yerinde yapılmamalı. Ayrıştırma mutlaka müteahhit firmalar tarafından insan yaşamının olmadığı yerlerde yapılmalıdır. Biz burada temele insanı ve insan sağlığını almalıyız ve bu yıkımların mutlaka denetlenmesini istiyoruz. Bugün yaptığımız hatanın acısını 10-15 sene sonra bu şehrimiz yaşamasın. Zaten depremde binlerce canımız gitti, 10-15 yıl sonra da bu canlar gitmeye devam etmesin. Bu konuda yetkilileri göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.