Fenerbahçe'nin Ludogorets Maçındaki Performansı
Fenerbahçe’nin zengin ve derin kadrosunda iki özel oyuncu var. Michy Batshuayi, geçtiğimiz sezon 32 maç oynadı, bunların yirmi üçünde ilk 11'de başladı. 20 gol attı ve 2 asist yaptı. Ryan Kent, Rangers'ta 8 asistle dikkat çekerken, 3 defa gol sevincini yaşamıştı. Bu iki isim, yedek kulübesinde çok vakit geçirmeyi seven oyuncular değil.
İsmail Kartal'ın işi zor normal olarak… Fakat teknik direktörlük, biraz da insan yönetme sanatı… Kadıköy’de maç öncesi, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını bayraklarla, coşkuyla, muhteşem kutladı Fenerbahçe taraftarı… Gözlerimiz yaşardı. Göğsümüz kabardı.
Ludogorets, Avrupa kupalarında deplasmanda oynadığı son 14 maçı kazanamadı. Son maçında, Nordsjalend 7 gol atmıştı onlara… Bu yüzden, maça hırslı ve tempolu başladılar. Zajc, Crespo, Fred'den oluşan orta saha verimli olamıyordu. Devrenin sonlarına doğru Fred kendini göstermeye başladı. Batshuayi'ye attığı klas pası, o da iyi bitirdi.
Ludogorets, presi kırmak için uzun oynayıp Fenerbahçe'nin yarı sahasında baskı yapmaya çalışıyordu. Uzun süre bu işi başardılar. Bir yerde hata yapacaklardı. Yine Batshuayi vardı tehlikeli atakta… İyi olmayan isimlerden Zajc finali yaptı. Becao ve Djiku, zor durumda kaldıkları anda kartlık faul yapıyorlar.
Zorluk derecesi yüksek maçlarda bu durum sürerse büyük risk olur. Kornerden gelen topları karşılamada zincirleme hata yaparsınız, doğal olarak gol olur.
Becao, kendi kalesine atmıştı. Her maçta çok iyi oynayamazsınız. Pas hataları, oyun içindeki etkinizi negatife çevirir. Önemli olan, küçük çaplı krizler yaşadığınız maçları da kazanmak.
Zajc iyi olmadığı gecede final golünü attı.
Sabah Gazetesi yazarı Ömer Üründül'ün değerlendirmesi:
F.Bahçe, Konferans Ligi'nde de galibiyet serisini bozmadı. Gerçekten hem lig hem Avrupa kulvarında küçümsenmeyecek bir gidişat var. Ancak ben dün geceki futbolu iyi bulmadım. Kopuk kopuk bir görüntü sergilendi. Ataklarda devamlılık yoktu, etkinlik sınırlıydı. Bilhassa rakibin geriden riskli paslarına itibar etmeyip uzun toplarla çıkması, beklenen hücum presini de gündeme getirmedi. Devre biterken F.Bahçe skor avantajı yakaladı. İkinci yarıya biraz daha tempolu ve etkili bir F.Bahçe başlangıcı vardı. Ve ikinci gol de geldi. Fakat daha sonra oyunu rakip kontrol altına aldı. Önce duran toptan fark bire indi, sonra da uzatmadaki üçüncü gole kadar Ludogorets'in iki yüzde 100'lük şansı vardı. Zajc'ın üçüncü golü de maçı bitirdi. Genel performanslara baktığımda; ilk 11 ve sonradan girenler dahil, İrfan Can Kahveci dışında çok ön plana çıkan bir isim görmedim. Buna iki gol atan Zajc da dahil. Fenerbahçe iyi giderken Tadic ve Fred'in fizik açıdan düşüş içinde olduklarını her yazımda belirtiyorum. İsmail Kartal, rotasyonlu kadroda bu ikisine birden görev verdi ve fizik olarak düşüş içinde oldukları bu maçta da görüldü. Bu arada haksızlık da etmeyeyim, ikinci goldeki atak olgunlaşırken Tadic'in, Oosterwolde'ye attığı pas gerçekten seyredilmeye değerdi. Bana en ilginç gelen olay, İsmail Kartal'ın 89'da Cengiz Ünder'i oyuna almasıydı!