Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Enerji Yatırımlarıyla Türkiye'nin Geleceği

Yaz sıcaklarının etkisiyle artan bireysel elektrik tüketimi ve enerji ithalatının önemi, Türkiye'nin enerji yatırımlarına odaklanmasını gerektiriyor. Türkiye, yerli ve milli kaynaklarını kullanarak enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar yapıyor. Uluslararası yatırımcıların ilgisi, Türkiye'nin potansiyeli ve enerji sektöründeki büyüme fırsatlarıyla birlikte artıyor. Türkiye'nin enerji yatırımları, hem enerji ithalatını azaltacak hem de ülkenin uluslararası alanda rekabet gücünü artıracaktır.

Yayın Tarihi: 02.08.2023 13:50
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:11

Enerji Yatırımlarıyla Türkiye'nin Geleceği

Yaz sıcaklarının kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde bireysel elektrik tüketimi de hızla artmakta.

Aşırı sıcaklardan dolayı yoğun klima kullanımına paralel artan tüketim, enerjinin istenilen zamanda ve istenilen yerde 'emre amade' olmasının önemini ortaya koyarken elektrik üreten santrallerin bugünden yarına devreye alınması gerekliliği, geleceğe yönelik planlamanın bir tercih değil zorunluluk olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu.

Kaldı ki enerji ihtiyacı en çok üretim süreçlerinde kullanılmakta, bu da firmaların/ülkelerin rekabetçiliğini doğrudan etkilemektedir.

Enerji İthalatı ve Yerli Kaynaklar

Enerjinin milli güvenlik meselesi olduğu gerçeğini zaman zaman unutsak da ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi uygun fiyata üretip/ithal edemediğimizde ne hayatımızı idame ettirebilmemiz ne üretimi artırabilmemiz ne de ekonomide yapısal dönüşümleri gerçekleştirerek uluslararası pazarlarda mal ve hizmetlerimizle rekabet edebilmemiz mümkün değildir.

Burada esas olan enerji ithalatı yerine ihtiyacın mümkün olduğunca yerli ve milli imkanlarla karşılanmasıdır. Çünkü pandemi ve ardından patlak veren Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi enerji ithalatının her zaman istenilen şartlarda yapılamağı gerçeğini yaşayarak bir kez daha görmemize neden oldu.

Türkiye, enerji ihtiyacında ithalatı azaltmak için son yıllarda petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinden yenilenebilir enerji kaynaklarına, termik santrallerden nükleer güç santrallerine kadar geniş bir alanda ciddi bir yatırım hamlesi içinde. Ancak Türkiye'nin kaynakları sınırlı olduğu için milyar dolarlık projelerin yerli imkanlarla finanse edilmesinin zorlukları da ortada.

Uluslararası Yatırımcılar ve Türkiye'nin Potansiyeli

Bu yüzden uluslararası alandan yatırımcılara ihtiyaç var. Uluslararası yatırımcıların ilgisinin temelinde ise Türkiye'nin sahip olduğu potansiyel ile birlikte hinterlandındaki ülkelerin de enerji ihtiyacını karşılayabilme imkanı yatıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçtiğimiz günlerde Körfez ülkelerine yönelik yapılacak yatırımlarda savunma sanayi ile birlikte enerji yatırımlarının da öne çıkmasını bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Yapılan açıklamalara göre; sadece Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzalanan iş birliği anlaşmalarının yaklaşık 30 milyar dolarlık bölümünü enerji sektörü oluşturuyor.

BAE, Türkiye'de; offshore (deniz üstü) rüzgar santrallerine, güneş enerjisi santrallerine, termik santrallerle hidrojen üretimi başta olmak üzere enerji sektörünün birçok alanına yatırım yapacak. Bu yatırımlar bir yandan ülkemizin enerji ithalatını azaltırken, firmalarımızın uluslararası alanda büyük ve etkin olmalarını sağlayacak, Türkiye'ye enerjide yeni merkez olma fırsatı verecektir.

Yeter ki bu yatırımları yerlilik oranlarını da gözeterek hem ülkemizin hem de yatırımcıların kazançlı çıkacakları alanlara yönlendirebilelim...