Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bugün yayınladığı raporda, diyet kola, gazoz, kahve, sakız, yoğurt, çikolata ve pek çok diğer gıda ürününde yaygın olarak kullanılan 'aspartam' adı tatlandırıcı maddenin kanserle bağlantılı olduğunu doğruladı.
Yetkililer, 'muhtemelen kanserojen' olarak sınıflandırılan aspartamın karaciğer kanserine, kalp hastalıklarına ve diyabete neden olabileceği konusunda uyarırken, kullanıcılara aspartam ve şeker içermeyen alternatif ürünler kullanmaları tavsiyesinde bulundu.
Coca Cola'nın diyet içeceklerinden Mars'ın sakızlarına kadar birçok üründe kullanılan aspartam, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) kanser araştırma kolu olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından ilk kez 'insanlar için muhtemelen kanserojen' olarak resmen onaylandı.
DSÖ'nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'ndan (IARC) Dr. Mary Schubauer-Berigan, aspartam ile ilgili 'sınırlı kanıt' olduğunu ancak kimyasalın karaciğer kanserine neden olma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
DSÖ Beslenme ve Gıda Güvenliği Departmanından Dr Francesco Branca ise insanları mümkünse şekerli ürünleri kullanmamaya teşvik etti. Branca, 'Tüketiciler kolayı diyet mi mı yoksa şekerli mi alma konusunda bir kararla karşı karşıya kalırsa, bence üçüncü bir seçenek düşünülmeli, örneğin su içmek. Şeker ve tatlandırıcı içermeyen alternatifler var ve tüketiciler tarafından tercih edilmesi gereken ürünler bunlar olmalı.'diye konuştu.
Bununla birlikte, DSÖ'nün aspartam kararı, kuruluşun geçen Mayıs ayında insanlara kilo vermek için aspartam içeren gıdaları tüketmemelerini tavsiye eden yönergeler yayınlamasının ardından geldi. DSÖ, aspartamın kikalp hastalığı ve tip 2 diyabet riskini de artırabileceğini de bildirdi.
Diğer taraftan, DSÖ'nün en son bulguları, aspartamın karaciğer kanseri ile ilişkili olduğunu öne süren üç araştırmaya dayanıyor. Geçtiğimiz yıl Fransa'da 100 bin yetişkin arasında yapılan gözlemsel bir çalışma, aspartam da dahil olmak üzere daha fazla miktarda yapay tatlandırıcı tüketen kişilerin kanser riskinin biraz daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu çalışma, 2000'li yılların başında İtalya'daki Ramazzini Enstitüsü'nde yapılan ve fare ve sıçanlardaki bazı kanserlerin aspartamla bağlantılı olduğunu bildiren bir çalışmayı takip etti. IARC, Haziran ayında yaptığı incelemede bin 300 çalışmayı değerlendirdiğini söyledi.
Öte yandan, Kuruluşun Gıda Katkı Maddeleri Ortak FAO/DÖS Uzman Komitesi'nden (JEFCA) ayrı bir rapor, aspartam için mevcut günlük limitlerin güvenli olduğuna karar verdi. Örneğin, 60 kg ağırlığındaki bir yetişkinin risk altında olması için her gün, içecekteki aspartam miktarına bağlı olarak, 12 ila 36 kutu diyet kola içmesi gerekiyor. Ancak, Aston Üniversitesi'nden Dr. Duane Mellor, 'Açık olmak gerekirse, bu bir tüketme tavsiyesi değil. Tatlandırıcı içeren diyet versiyonları da dahil olmak üzere herhangi bir alkolsüz içeceğin yüksek alımı, muhtemelen daha az sağlıklı gıdaların tüketilmesine yol açacaktır.' diyerek insanları aspartam içeren ürünlere karşı temkinli olmaları gerektiği konusunda uyardı.
Aspartamın Olası Yan Etkileri
Fenilketonüri: Fenilketonüri (PKU) adı verilen kalıtsal bir bozukluğu olan bireylerde, aspartam içeren ürünler tüketildiğinde fenilalanin birikimi olabilir. Bu durum, beyin hasarına ve diğer ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ancak, PKU'lu bireylerin aspartam içermeyen bir diyet izlemeleri önerilir ve bu durum rutin tarama testleriyle doğumda tespit edilir.
Migren: Bazı kişilerde, aspartamın migren atağını tetikleyebileceği düşünülmektedir. Ancak, bu etki herkes için geçerli değildir ve her bireyin migren tetikleyicileri farklı olabilir.
Alerjik reaksiyonlar: Nadir durumlarda, aspartam bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu reaksiyonlar genellikle cilt döküntüleri, kaşıntı, gözlerde sulanma veya solunum zorluğu gibi semptomlarla ortaya çıkar.
İnsülin tepkisi: Aspartamın, bazı kişilerde insülin tepkisini artırabileceği düşünülmektedir.