Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan “2022 Küresel Su Kaynaklarının Durumu” başlıklı raporda, dünya genelindeki su kaynakları ve bunların durumu kapsamlı şekilde ele alındı.
Su konusunda işbirliği çağrısı
İklim değişikliği nedeniyle artan olumsuz hava şartları ve eriyen buzullar neticesinde sel gibi afetlerin sıklığının ve şiddetinin arttığı aktarılan raporda, bunların sonucunda düzensizleşen su döngüsünün iyileştirilmesi için dünya genelindeki su kaynaklarının izlenmesi, veri paylaşımı, ülkeler arası işbirliği ve yatırımların artırılması gerektiği ifade edildi.
Özellikle Afrika, Orta Doğu ve Asya’daki erişilebilir ve teyit edilmiş veri eksikliğine işaret edilen raporda, giderek düzensizleşen su döngüsünün daha iyi izlenmesi için veri paylaşımına yönelik adımların atılması gerektiği belirtildi.
2022’de dünya genelinde sıkıntı yaşandı
Avrupa’nın birçok bölgesinin 2022’de kuraklıktan etkilendiği aktarılan raporda, bunun sonucunda Tuna ve Ren gibi nehirlerde ulaşımın zorlaşmasının yanı sıra Fransa’da soğutma suyu eksikliği nedeniyle nükleer elektrik üretiminin aksadığı da kaydedildi.
Raporda, ABD’deki Mississippi Nehri’nde yapılan seyrüseferlerin ülkedeki kuraklığın bir sonucu olan aşırı düşük su seviyelerinden etkilendiği belirtilerek, Güney Amerika’da La Plata nehir havzasının da 2020’den bu yana kuraklığın olumsuz etkilerine maruz kaldığına yer verildi.
Büyük insani krize yol açtı
Kuraklık sonucu nehir akıntılarının azalmasıyla 2022’de dünya genelinde hidroelektrik üretiminde önemli bir düşüş gerçekleştiğine değinilen raporda, kuraklığın Afrika Boynuzu’nda da büyük bir insani krize yol açtığı ifade edildi.
Aşırı kuraklık vurgusu
WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas da yaptığı açıklamada, raporun dünya genelindeki su kaynaklarına kapsamlı bir bakış sunduğunu belirterek “Buzullar ve buz örtüsü gözlerimizin önünde eriyor. Artan sıcaklıklar, su döngüsünü hem hızlandırdı hem de düzensizleştirdi. Daha sıcak bir atmosfer daha fazla nem tutuyor. Çok daha şiddetli yağışlar ve sel baskınları görüyoruz. Bunun tam tersi durumlarda ise daha fazla buharlaşma, daha kuru topraklar ve aşırı kuraklıklara tanık oluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Taalas, raporun, insanları olumsuz hava koşullarından kaynaklanan su ya da iklim olaylarından korumayı amaçlayan “Herkes için Erken Uyarılar” girişimini mümkün kılmak ve geliştirmek için bir çağrı niteliğinde olduğunu da sözlerine ekledi.