Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

DASK Poliçe Limiti Açıklaması: Yargıtay Kararı ve Sigortalılara Yönelik Detaylar

DASK, Yargıtay'ın poliçe limitinin dışına çıkılmayacağını duyurdu; tazminatlar ve sigorta süreçleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Yayın Tarihi: 22.07.2024 15:08
Güncelleme Tarihi: 22.07.2024 15:08

DASK Poliçe Limiti Açıklaması: Yargıtay Kararı ve Sigortalılara Yönelik Detaylar

DASK, Poliçe Limiti Konusunda Yargıtay Kararını Duyurdu

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Yargıtay tarafından verilen bir kararla, sigorta poliçesi limitinin dışına çıkılamayacağını resmen açıkladı. Bu açıklama, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından alınan kararlarla da destekleniyor.

Sigorta Poliçeleri ve DASK’ın Yükümlülükleri

DASK’ın yaptığı açıklamada, sigortalıların ödediği primlerden oluşan fonların, deprem gibi doğal afetlerde oluşan hasarları poliçe teminat limitleri doğrultusunda ödemek için kullanıldığı vurgulandı. Yasal yükümlülükler çerçevesinde, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremler sonrasında DASK’ın, mağdurlara bir an önce tazminat ödemelerinin yapılması için gerekli tüm süreçleri en hızlı ve efektif şekilde yürütme çabasında olduğu belirtildi.

DASK’ın Temel Görevleri ve Yasal Çerçeve

DASK, içinde bulunduğumuz dönemde, Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi olan bireylerin oluşturduğu bir sigorta havuzu işlevi görmektedir. DASK’ın tek görevi, sigorta primleri karşılığında deprem sonucunda oluşan hasarları mevzuat çerçevesinde poliçe limitleri dahilinde ödemektir. Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları’nın A-4 maddesinde, sigorta bedelinin tespitine dair gerekli bilgilerin yer aldığı ve bu bedelin her durumda azami teminat tutarı ile sınırlı olduğu vurgulanmıştır.

Yargıtay’ın Emsal Kararı

Yapılan itirazların sonucunda konunun Yargıtay’a taşınmasıyla, emsal niteliğinde bir karar verilmiştir (2023/1340 E. 2024/5473 K.). Yargıtay, DASK’ın sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırıldığına hükmederek, bölge adliye mahkemelerinin verdiği kararları da desteklemiş ve aksi yöndeki görüşlerin hukuki bir geçerliliği bulunmadığını kesinleştirmiştir.