Çin’in 12’inci Washington Büyükelçisi Feng, dün Beyaz Saray’a giderek ABD Başkanı Biden’a güven mektubunu sundu.
Çin elçiliğinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;“Büyükelçi Xie, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Amerika Birleşik Devletleri nezdindeki 12. Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi olarak atanmasının kendisi için sadece onur değil, aynı zamanda muazzam sorumluluklar anlamına geldiğini söyledi.
Kasım 2022'de Başkan Şi Cinping ve Başkan Joe Biden, Bali'de başarılı bir görüşme gerçekleştirmiş ve önemli ortak anlayışlara varmışlardır. Çin, Başkan Şi Cinping tarafından ortaya konulan üç ilkeyi, yani karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliğini takip etmektedir.
ABD tarafının da Çin ile aynı doğrultuda çalışması, Bali'de iki Başkan arasında varılan ortak anlayışlar üzerinde ciddiyetle hareket etmesi ve Çin-ABD ilişkilerini istikrara kavuşturmak ve doğru yola geri getirmek amacıyla iki ülkenin yeni dönemde iyi geçinmesi için doğru yolu keşfetmesi umulmaktadır.”
Çin'in Washington Büyükelçisi Xie Feng, ABD'nin başkenti Washington D.C.'de İleri Tıbbi Teknoloji Derneği'nin (AdvaMed) ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltı brifinginde konuştu, 28 Haziran 2023.
Xie, yaptığı konuşmada, Çin'in yeni yolculuğunun, sadece kendi yeni kalkınma sürecini yeniden canlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda dünya için yeni fırsatlar yaratacağını söyledi.
Dışa açılmanın, Çin'in temel ulusal politikası olduğunu söyleyen Xie, 140'tan fazla ülke ve bölgenin önemli ticaret ortağı ve 50'den fazla ülkenin birincil ihracat pazarı olan Çin'in, uluslararası sanayi ve tedarik zincirlerine derinlemesine entegre olduğunu belirtti.
Çin modernleşmesinin ancak dışa açılmaya devam edilmesiyle mümkün olduğuna işaret eden Xie, bazı ülkelerin kapılarını Çin'e kapatmaya çalışmasına rağmen Çin'in kapısını kapatmak için hiçbir nedeni olmadığını ifade etti. Xie, Çin'in yüksek standartlı dışa açılım politikasını sürdüreceğini, pazar erişimini daha da genişleteceğini, yabancı yatırımcıların hak ve çıkarlarını daha iyi koruyacağını ve uluslararası standartlara uygun, pazar odaklı, hukuka dayalı bir iş ortamını yaratma çabalarına devam edeceğini söyledi.
Çin ile ABD arasında tıbbi alandaki işbirliğinin büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Xie, Çin'in, modern bir ülke inşa etmede insan sağlığını ön plana ve merkeze koyarak, Sağlıklı Çin İnisiyatifi'ni ilerletmek için somut adımlar attığını hatırlattı. Uluslararası danışman Roland Berger tarafından hazırlanan rapora göre, Çin'in tıbbi cihaz pazarının 2030 yılına kadar 320 milyar ABD dolarını aşması ve bunun, Çin'i potansiyel olarak küresel çapta en büyük tıbbi cihaz pazarı haline getirmesi bekleniyor. Demografik olarak Çin nüfusunun yaklaşık 260 milyonu 60 yaşın üzerinde ve bu sayı, 2035'e kadar 300 milyonu aşacak. Ayrıca, Çin'in orta gelirli nüfusu, gelecek 15 yıl içinde 800 milyonu geçecek. Yüksek kaliteli ilaç ve hizmetlere olan talepte görülen istikrarlı ve hızlı artış ise tıp teknolojisi sektörü için eşi görülmemiş bir pazar alanı açacak.
Girişimcilerin öngörüsü, cesareti ve açık fikirleriyle tanındıklarını belirten Xie, bu tür girişimciliğin, bugün dünyanın tam da ihtiyacı olan şey olduğunu ifade etti. "Uyum zenginlik getirir" Çin atasözüne atıfta bulunan Xie, Çin-ABD ilişkilerindeki havanın herkesi etkilediğini, genel olarak bu hava iyi olduğunda, şirketlerin işini çok daha kolay yapabildiklerini söyledi. Xie, ikili ilişkiler kötüye gittiğinde ise iş dünyasının bundan etkilenmeden kalamayacağına işaret etti. İş dünyasındaki dostların Çin-ABD ilişkilerinde "sorumlu paydaşlar" olmaları gerektiğine değinen Xie, bunların, Çin-ABD ilişkilerini hem halkların hem de dünyanın yararına olacak şekilde rayına oturtmaya yardımcı olmak için ortak çıkarları korumak, piyasa ekonomisini ve serbest ticareti savunmak için adil ve pragmatik kalmaya ve somut adımlar atmaları yönünde teşvik edildiklerini belirtti.
