Aral Gölü: Orta Asya'nın Çevre Felaketi
Orta Asya'nın en önemli su kaynaklarından biri olan Aral Gölü, 1960'lı yıllardan itibaren ciddi bir kuruma sürecine girmiştir. Bu büyük göl, özelliğini büyük ölçüde kaybederken, çevresel sorunlar da beraberinde gelmiştir.
1960'lardan Günümüze Kuruma Süreci
Özbekistan ile Kazakistan arasında yer alan Aral Gölü, eski Sovyetler Birliği döneminde pamuk üretimini artırmak için tarım alanlarının sulanması sonucu su kaynaklarını büyük ölçüde kaybetmiştir. 1960'lı yıllarda her yıl Amuderya ve Sirderya ırmaklarından göle 53,1 milyon metreküp su akarken, bu suyun çoğu tarım arazilerine yönlendirilmiştir. Nitekim bu durum, gölün su seviyesinin önemli ölçüde düşmesine ve yüzölçümünün hızla azalmasına yol açtı.
Sonuçları ve Çevresel Etkileri
2020'lerde Aral Gölü, bir zamanlar 68,000 kilometrekare olan yüz ölçümünü 8,000 kilometrekareye düşürerek yaklaşık 9 kat küçülmüştür. Bu azalma, çevredeki ekosistemi derin bir şekilde etkilemiş, balık türlerinin neredeyse tamamı yok olmuş ve birçok bitki ve hayvan türü tehdit altında kalmıştır. Özellikle balıkçılıkla geçinen Moynak kasabası, tarım arazilerinin tuzlanması ve gölün kıyılarının çekilmesi yüzünden ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.
Yeni Çöl: Aralkum
Gölün eski tabanında oluşan Aralkum Çölü, her yıl 100 milyon ton tuzlu tozun havaya karışmasına sebep olarak bölge genelinde hava kirliliğini artırmaktadır. Bu durum, sağlık sorunlarının yaygınlaşmasına ve bebek ölümlerinin artmasına neden olmuştur.
Ağaçlandırma Çalışmaları ile Umut Işığı
Özbekistan, Aral Gölü'nün kuruyan tabanını yeniden yeşillendirmek amacıyla ağaçlandırma projelerine başlamıştır. 2017'den bu yana 2 milyon hektar alanda Orta Asya çöl bitkileri ekilmiştir. Hükümetin hedefi, 10 yıl içinde gölün kuruyan kısmını tamamen ağaçlandırarak bölgedeki atmosferi iyileştirmektir.
Sonuç
Aral Gölü, yaşanan çevre felaketi ile bölgedeki ekosistemi ve insan yaşamını tehdit eden bir örnek olmaya devam ediyor. Ancak başlatılan ağaçlandırma çalışmaları, bölgenin geleceği için umut veriyor.
Daha önce dünyanın dördüncü büyük gölü olarak bilinen, Özbekistan ile Kazakistan arasında bulunan Aral Gölü'nün 1960'lı yıllardan itibaren kurumaya başlamasıyla Orta Asya ülkeleri, büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya kaldı. Özbekistan Ekoloji, Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü yetkilisi Zafar Eşankulov (fotoğrafta), AA muhabirine konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Daha önce dünyanın dördüncü büyük gölü olarak bilinen, Özbekistan ile Kazakistan arasında bulunan Aral Gölü'nün 1960'lı yıllardan itibaren kurumaya başlamasıyla Orta Asya ülkeleri, büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya kaldı. Özbekistan Ekoloji, Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü yetkilisi Zafar Eşankulov (fotoğrafta), AA muhabirine konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.