AFAD Personelinin Unutulmaz Anıları
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve "Asrın felaketi" olarak adlandırılan iki büyük depremin merkez üssünde görev alan AFAD personeli, o günleri hafızalarından silinmeyecek şekilde yaşıyor. 6 Şubat'ta Pazarcık ve Elbistan'da meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sırasında, bu ekip, zorlu şartlarda insanlara umut olabilmek için mücadele etmeyi sürdürdü.
Zorlu Bir Görev
Deprem anında ailelerinden uzaklaşarak enkaz başına geçen AFAD çalışanları, kişisel acılarından feragat edip görevlerine odaklandılar. AFAD personeli Mehmet Ali Göçer, yaşadığı acılara rağmen, zorlu bir görev üstlendiğini belirtti.
Göçer, "Gece büyük bir sarsıntı ve gürültüyle uyandık. AFAD’a geldikten sonra arkadaşlarımı gördüm, beni ölmüş sandıkları için tanımadılar. Göreve hazır olduğumu söyledim ve sahaya çıktık," dedi.
Unutulmaz Anlar
Diğer bir AFAD personeli, Muhammet Serhat Demirci, depremin altı ay öncesinde Kahramanmaraş'ta göreve başladığını ifade etti. Ailesinin Hatay’da yaşadığını öğrenmesinin ardından tamamen işine odaklandığını belirten Demirci, “Öğle vakti yaşanan ikinci Elbistan depremine Ebrar Siteleri'nde yakalandım. Canlıları kurtardıkça duygularımız tazelendi,” diye konuştu.
Aktif Ekipler
Gülsu Polat, depremin hemen ardından sahaya çıkan ekipler arasında yer aldığını belirterek, "O günlerde hiç ailemden haber alamıyordum. Telefonlar çekmiyordu, sadece Kahramanmaraş’ta olduğunu biliyorduk. 8 Şubat'a kadar iletişime geçemedik," dedi.
Polat, Kahramanmaraş'ta binaların yıkıldığını ve AFAD ekiplerinin her an sahada olduklarını vurgulayarak, "Tüm personel sahadaydı, kimse geri durmadı," şeklinde konuştu.
"Asrın felaketi" olarak nitelenen iki büyük depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ta çalışan depremzede AFAD personelleri Mehmet Ali Göçer (ortada), Muhammet Serhat Demirci (sağda), Gülsu Polat (solda) o günleri unutamıyor.
"Asrın felaketi" olarak nitelenen iki büyük depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ta çalışan depremzede AFAD personelleri Mehmet Ali Göçer (ortada), Muhammet Serhat Demirci (sağda), Gülsu Polat (solda) o günleri unutamıyor.