ABD-Çin teknoloji savaşında yeni bir cephe açılıyor: RISC-V.
Amerikan şirketlerinin Çin'de yaygın olarak kullanılan serbest bir çip teknolojisi üzerinde çalışması ABD’de tepki çekmeye başlıyor. Bu yeni cephede ABD’nin RISC-V temelli bir kısıtlama getirebileceği gündemde. Arm’ın pahalı tescilli teknolojisiyle rekabet eden açık kaynaklı bir teknoloji olan RISC-V, akıllı telefon çipinden yapay zeka için gelişmiş işlemcilere kadar her şey için temel bir bileşen olarak kullanılıyor.
ABD milletvekillerinin RISC-V talebi
Aralarında Temsilciler Meclisi'nin iki Cumhuriyetçi komite başkanı, Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ve Demokrat Senatör Mark Warner'ın da bulunduğu bazı milletvekilleri, ulusal güvenlik gerekçelerini öne sürerek Biden yönetimini RISC-V konusunda harekete geçmeye çağırıyor. Çin'in kendi yarı iletken endüstrisini geliştirmek için Amerikan şirketleri arasındaki açık işbirliği kültürünü istismar ettiği, bunun da ABD'nin çip alanındaki mevcut liderliğini tehlikeye soktuğu ve Çin'in ordusunu modernize etmesine yardımcı olabileceğinden endişe ediliyor. Görünüşe göre ABD’li yetkililer, şirketlerin RISC-V üzerindeki çalışmalarına kısıtlamalar getirmeyi düşünüyor. Yapılan açıklamalara göre herhangi bir Amerikalı kişi ya da şirketin RISC-V mimarisi konusunda Çin kuruluşlarıyla ilişki kurmadan önce ihracat lisansı alması isteniyor. Ancak henüz resmi bir adım atılmış değil.
Açık kaynak RISC-V, Çin’e kapatılabilir
Bununla birlikte ABD’nin halihazırdaki ihracat kısıtlamasının önümüzdeki ay güncellenmesi ve bazı açıkların kapatılması gündemdeydi. Yapılan RISC-V açıklaması da bu alanda bir şeylerin olabileceğini gösteriyor. Çin tarafındaysa bir millileşme akımı güçleniyor. Ülkenin ilk 28nm litografi sistemini üretmesi, Huawei ile SMIC’in Kirin 9000s atılımı bu akımın öncülerinden.
RISC-V'nin geleceği
RISC-V, teknolojiyi geliştirmek için kar amacı gütmeyen şirketler arasındaki çabaları koordine eden İsviçre merkezli kar amacı gütmeyen bir vakıf tarafından denetleniyor. Eğer ABD şirketlerinin İsviçre merkezli vakfa katılımında düzenlemeye gidilirse, bu hareket Amerikan ve Çin şirketlerinin açık teknik standartlar üzerinde birlikte çalışmalarını zorlaştıracaktır. Elbette bundan en başta Çin olmak üzere ABD ve Avrupalı firmalar da olumsuz etkilenebilir.
